Türkiye'nin En Ortam Bilgi Paylaşım Platformu

  Türkiye'nin En Ortam Bilgi Paylaşım Platformu


Bilişim Hukuku Bilişim hukuku üzerine sorunlarınızı paylaşabilirsiniz.

brazzers gaziantep escort gaziantep escort
instagram yorum hilesi
Yeni Konu   Cevap Yaz

 
Seçenekler Stil
Alt 02-10-2009, 19:42   #1
NOAH


NOAH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 01-10-2009
Mesajlar: 305
Konuları: 301
WEB Sitesi:
İlgi Alanı:
Aldığı Teşekkür:
Ettiği Teşekkür:
WF Ticaret Sayısı: (1)
WF Ticaret Yüzdesi:(%)
WF Puanı: 15
4.5.2007 Tarihli ve 5651 Sayılı İNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESi


Grup e-iş üzerinden yayınlanan bir yazı, paylaşmak istedim.

1- "İLK"ler: Bilgisayar, İnternet, Bilişim, Bilişim Suçları . . .

Türkiye'nin bilgisayarla tanışması 1960 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü'ne kurulan ilk bilgisayar sistemi ile, İnternet'le tanışması ise 12 Nisan 1993 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden yapılan 64 Kbps kapasiteli ilk İnternet bağlantısı ile olmuştur.

Bilişim alanındaki bu "ilk"lerin yanısıra, bilişim kavramının mevzuat olarak ceza hukukumuzda ilk kez yer alması, 1989 tarihli ön tasarının 342. maddesinde yapılan "Bilişim Alanı" tanımı ("Bilgileri toplayıp depo ettikten sonra, bunları otomatik işleme tabi tutma sistemlerinden oluşan alan") ile; bilişim suçları kavramının Türk Ceza Kanunu'na girişi ise, eski 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yapılan bir düzenlemeyle olmuştur (14.06.1991 tarihli 20901 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 3756 sayılı Kanunla yapılan düzenleme). Bu düzenlemeyle, Türk Ceza Kanunu'na ilk kez "Bilişim Alanında Suçlar" başlığı eklenmiştir.1

Ancak bilişim suçları alanındaki en kapsamlı düzenleme, 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu'nda "Bilişim Alanında Suçlar" başlığı altında yapılmış ve "Bilişim sistemine girme", "Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme", "Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması", "Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması" başlıklı maddelere kanunda yer verilmiş ve ayrıca "Nitelikli hırsızlık", "Nitelikli dolandırıcılık" maddelerinde yer alan suçların bilişim sistemleri aracılığıyla işlenmesi ağırlaştırıcı neden olarak hükme bağlanmıştır.

2- 5651 sayılı Kanun

Yukarıdaki paragraflarda görüldüğü gibi, bilişim alanı ile ilgili olarak hukukumuzda yapılan ilk düzenlemeler "suç" kavramı ile birlikte ele alınmıştır. Ancak, 23 Mayıs 2007 tarih ve 26530 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren, 4.5.2007 gün ve 5651 sayılı "Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" sadece İnternet ortamında işlenen suçlarla ilgili düzenlemeleri değil; İnternet ortamında faaliyet gösteren tüm aktörlerin rollerini ve yasal yükümlülüklerini tanımlayan düzenlemeleri de içermektedir. Bu nedenle, İnternet ortamındaki faaliyetlerle ilgili ilk düzenleme olarak nitelendirilmesinden söz etmek mümkündür.

5651 sayılı kanunun yürürlüğe girmesini takiben, kanunun uygulanmasına esas olan ve aşağıda isimleri yer alan 3 yönetmelik yayınlanmıştır:

1) "Telekomünikasyon Kurumu Tarafından Erişim Sağlayıcılara ve Yer Sağlayıcılara Faaliyet Belgesi Verilmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" (24 Ekim 2007 ve 26680 sayılı Resmi Gazete),

2) "İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik" (1 Kasım 2007 tarih ve 26687 sayılı Resmi Gazete),

3) "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" (30 Kasım 2007 tarih ve 26716 sayılı Resmi Gazete)

Yasada "İnternet Ortamı", "Haberleşme ile kişisel veya kurumsal bilgisayar sistemleri dışında kalan ve kamuya açık olan İnternet üzerinde oluşturulan ortam"; "İnternet Ortamında yapılan yayın" ise, "İnternet Ortamında yer alan ve içeriğine belirsiz sayıda kişinin ulaşabileceği veriler" olarak tanımlanmıştır. Aynı yasada, İnternet Ortamındaki aktörlerin tanımlarına da yer verilmiştir. Bu aktörler kısaca, İnternet Ortamında kullanıcılara sunulan her türlü bilgiyi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan İçerik Sağlayıcı; hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten Yer Sağlayıcı; kişilere belli bir yerde ve belli bir süre İnternet Ortamını kullanım olanağı sağlayan İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcı; kullanıcılarına İnternet Ortamına erişim olanağı sağlayan Erişim Sağlayıcıdır. Bu tanımlara, Üniversitemizin tüzel kişiliği altında faaliyet gösteren aktörler açısından örnekler vermek gerekirse; İnternet Ortamında web sayfası bulunan kişisel kullanıcılar, akademik ve idari birimler İçerik Sağlayıcı; içeriklerin ya da servislerin (web, ftp, e-posta, vb.) üzerinde yer aldığı sunucu bilgisayarları işleten kişisel kullanıcılar, akademik ve idari birimler Yer Sağlayıcı; kullanıcıların İnternet Ortamını kullanabilmeleri için kendilerine IP adres bloğu tahsis edilen ve bu IP bloğu üzerinden ofislerde/PC Salonlarında/binalarda, vb. yerlerde yerleşke omurgasına ağ bağlantısı sağlayan akademik ve idari birimler ile, kendisine tahsis edilen IP adresi üzerinden, kullanıcılara yerleşke omurgasına ağ bağlantısı sağlayan kişisel kullanıcılar İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcı olarak değerlendirilmektedir.2

5651 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliklerde; yukarıda belirtilen aktörlerin yükümlülükleri, Telekomünikasyon Kurumu İletişim Başkanlığının (Başkanlık) (www.tib.gov.tr) kanun kapsamındaki görev ve yetkileri tanımlanmakta, İnternet Ortamındaki yayınların düzenlenmesinde uygulanacak esas ve usuller ile, bu usul ve esaslara uyulmaması durumunda uygulanacak cezalara yer verilmektedir.

Yukarıda verilen örneklerden de anlaşılacağı gibi 5651 sayılı kanun, akademik ve idari birimlerimiz ile mensup ve öğrencilerimizi yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle, kanunun birimlerimiz ile mensup ve öğrencilerimize getirdiği yükümlülükleri ve uyulması gereken kuralları içeren bir belge ("ODTÜ Yerel Alan Ağında 5651 Sayılı Kanun Uyarınca Uyulması Gereken Kurallar") hazırlanmış ve Üniversite Yönetim Kurulu'nun 2008/14-1 no'lu kararıyla onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca, kanunla ilgili olarak Üniversite kamuoyuna bilgi vermek üzere 16 Mart 2009 tarihinde Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından Kültür ve Kongre Merkezinde bir toplantı düzenlenmiştir. 5651 Sayılı Kanun ve Düzenlemeler adresinde yer alan sitede Kanun'un uygulanmasına yönelik açıklayıcı bilgilere erişilmesi mümkündür.

Kanun kapsamında getirilen iki temel uygulama, "hukuka aykırı içeriklerin yayından çıkarılması" (ve cevap hakkı) ve içeriği kanunda belirtilmiş olan 9 suçu3 oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlara olan "erişimin engellenmesi"dir. Kanun'da, İnternet Ortamında yapılan yayınların içeriklerinin Başkanlık tarafından izlenmesi, Başkanlık web sitesinde oluşturulan ihbar merkezine (Bilgi İhbar Merkezi) yapılan ihbarların değerlendirilmesi ve bu değerlendirme sonucunda, kanun kapsamına giren suçların işlendiğinin tespit edilmesi halinde, erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin yayından çıkartılmasına yönelik tedbirlerin Başkanlıkça alınması hususları hükme bağlanmış, ticari İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcılarına filtreleme yapması zorunluluğu getirilmiş, ticari olmayan İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcılarının, konusu suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri alması hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, İnternet ortamında yapılan faaliyetlere ilişkin bazı logların tutulmasına kanun kapsamında yer verilmiştir. Takip eden paragraflarda, erişimin engellenmesi ve içeriğin yayından çıkarılması uygulamalarına ilişkin özet bilgi yer almaktadır.

i) İçeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkı: İçerik nedeniyle haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişi, İçerik Sağlayıcıya (buna ulaşamaması halinde Yer Sağlayıcıya) İnternet Ortamından ya da bizzat başvurarak içeriğin yayından çıkartılmasını ve hazırladığı cevabın bir hafta süreyle yayınlanmasını talep edebilir. Bu talebin iki gün içinde yerine getirilmediği durumda konu, kişi tarafından mahkemeye (Sulh Ceza) intikal ettirilebilir ve hakimin duruşmasız olarak üç gün içinde vereceği karar doğrultusunda içeriğin yayından çıkartılması ve cevabın yayınlanması işlemi yerine getirilir (CMUK hükümlerine göre karara itiraz yoluna gidilebilir). Hakimin kesinleşen kararını kanunda belirtilen şartlarda ve süreler içinde yerine getirmeyen sorumlu kişi (yayın sorumlusu) altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

ii) Erişimin engellenmesi: "Koruma tedbiri" olarak erişimin engellenmesi kararı; soruşturma safhasında hakim (gecikmesinde sakınca bulunan hallerde C. Savcısı -yirmidört saat içinde hakimin onayına sunulmak koşuluyla-), kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir (karara Başkanlık ya da ilgiler tarafından CMUK hükümlerine göre itiraz edilebilir). Kanun kapsamındaki 9 suçu oluşturan yayınların içerik ve yer sağlayıcılarının yurtdışında olması halinde ya da içerik ve yer sağlayıcı yurt içinde bulunsa bile TCK'nın 103. maddesinin 1. fıkrası (çocukların cinsel istismarı) veya TCK'nın 226. maddesinde yer alan müstehcenlik suçlarını oluşturan yayınlara ilişkin erişimin engellenmesi kararı, "idari tedbir" olarak Başkanlık tarafından re'sen verilir ve yirmidört saat içinde hakimin onayına sunulur. Hakim kararını en geç yirmidört saat içinde verir;-hakimin kararı onaylamadığı durumda tedbir Başkanlık tarafından derhal kaldırılır.

Erişimin engellenmesi kararı, gereği (erişimin engellenmesi) için Başkanlık'a ve Başkanlık tarafından da elektronik ortamda Erişim Sağlayıcıya bildirilir4. Gerektiğinde Başkanlık, erişime konu olan içeriğin yayından kaldırılmasını yer sağlayıcıdan isteyebilir.

3- SONUÇ

5651 sayılı Kanun, artık yaşantımızın ayrılamaz bir parçası haline gelen İnternet kullanımı ile ilgili olarak, İnternet'teki tüm aktörleri (kullanıcılar, İnternet servis sağlayıcılar, kamu ve özel kurumlar, vb.) yakından ilgilendiren yükümlülükler getirmiştir. Bir kamu kurumu olan Üniversitemiz ve Üniversitemizin sağladığı bilişim servislerinden yararlanmakta olan birimler ve kullanıcılar bu Kanun'da yapılan düzenlemeler kapsamında, çeşitli boyutlarda yükümlülük altına alınmıştır. Bu nedenle, ÜYK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren "ODTÜ Yerel Alan Ağında 5651 Sayılı Kanun Uyarınca Uyulması Gereken Kurallar" belgesine uygun hareket edilmesi, 5651 sayılı yasa karşısında istenmeyen ve üzücü durumların oluşmaması açısından önemlidir (bkz. 5651 Sayılı Kanun ve Düzenlemeler).

Kaynak:
http://www.tbd.org.tr/webler/kamubib...aKonulari.htm: Bilişim Teknolojilerinin Kullanımının Hukuksal Boyutu


Göreceğiniz üzere bu yazıda yukarda adı geçen Kanun üzerine bir şeyler karalamak istedim. Oysa uzun uzadıya giden tüm isimlerden sıkkınlık duyarım. Başlığı yazarken de bunaldım. Bu buhrana rağmen net kullanıcıların bir takım şeylerden haberi olmasını istiyorum. Haberleri olsun ki bizleri bekleyen tehlikelerden korunabilsinler. Bu kanununla ilgili olarak sadece 4 ve 9 maddeye ilişkin hususlarla alakalı olarak bilgilendirmelerde bulunacağım.
5651 sayılı kanunun 4. maddesin de aynen İçerik sağlayıcının sorumluluğundan bahsetmiş ve
“ İçerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur. (2) İçerik sağlayıcı, bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak, sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur.”
4.madde incelemeye alınacak olursa; İçerik sağlayıcılar kimdir? İçerik sağlayıcılar bir belgeyi, bir veriyi veya her hangi bir şeyi yayınlayacak şekilde düzenleyen kişi veya kuruluşlardır. Bu halde internette yayınlanan her tür şey web sayfası olarak tarayıcılara aktarıldığından, bir web sayfası sahibinin veya bu işi yetkili veya gene ilgili sıfatıyla yapan kişinin içerik sağlayıcı olduğu söylenebilir. Gene aynı şekilde web sayfasından, kullanıcıların her hangi bir veri, program veya ne ad altında olursa olsun bilgisayarına yüklemeleri hizmetini verenler de içerik sağlayıcı olarak adlandırılabilirler.
5. madde ise yer sağlayıcılardan bahsetmektedir ki bu konuya değinmeyeceğim. Yer sağlayıcılar kanımca bir şekilde de olsa kendi başlarının çaresine bakabilecek durumdadır. Yer sağlayıcıların sayısı azdır. Yer sağlayıcılar güçlüdür. Yer sağlayıcıların mutlaka kendilerini hukuki yönden korumak için girişimleri bulunmaktadır. Buna karşın içerik sağlayıcılar tüm aksiliklere karşın korumasızdır. Yer sağlayıcılar hemen her kez olabilir. Hangi adla olursa olsun bir sayfa açıp buraya yazı yazıyorsanız veya açtığınız bu sayfaya birileri yazı yazıyorsa siz içerik sağlayıcısınız demektir. İşte bu durumda da önünüze bir takım engellemeler getirilmektedir.
Sunuş biçiminizden;
1-Bağlantı sağladığınız içeriği benimsediğiniz
2-Kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığız
Anlaşılırsa genel hükümlere göre sorumluluğuz başlar. O zaman sunuş biçiminizden anlaşılması gereken nedir? Sorusunun cevabını her olayın oluşumuna göre izah etmek daha doğru bir davranış olacaktır.
Bununla bitmek temidir? Bitmemektedir. Bunun yanında bir de aynı kanunun 9.maddesi vardır. Bakalım o maddede neler var. İçeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkı
Madde 9 – (1) İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır.
(2) Talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişi on beş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
(3) Sulh ceza hâkiminin kesinleşen kararının, birinci fıkraya göre yapılan başvuruyu yerine getirmeyen içerik veya yer sağlayıcısına tebliğinden itibaren iki gün içinde içerik yayından çıkarılarak hazırlanan cevabın yayımlanmasına başlanır.
(4) Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İçerik veya yer sağlayıcının tüzel kişi olması halinde, bu fıkra hükmü yayın sorumlusu hakkında uygulanır.
Bu maddeye göre içerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı iki gün içinde talebi yerine getirir. Peki, bu talebin kendisine ulaştığı tarih nedir? Bu tarihinin içeriğini nasıl bilebiliriz? Diyelim ki içerik sağlayıcının bir e-posta adresi bulunmaktadır. Ve bu e-posta adresine yazıyı kaldır, mesajını gönderdik. İşi başından yoğun olan içerik sağlayıcı günlük olarak e-posta adresini kontrol etmemekteyse ne olacaktır? İçerik sağlayıcı haftada bir kontrol ediyorsa ne olacaktır? İçerik sağlayıcının e-posta adresine günde binlerce mesaj geliyorsa ve bunları okumuyorsa ne olacaktır? Arkadaşlar e-posta adresine gönderilen uyarı mesajı geçerlimidir sorusunun cevabını vermek istememe rağmen, bununla ilgili olarak bir olay meydana gelmiş ve olayın sonucunda da içerik sağlayıcı bu olaydan dolayı sorumlu tutulmuştur. Bu durumda her hangi bir şekilde de olsa net kullanıcıları ister kendilerini tanıtmak isterse de paylaşmak amacıyla kurdukları site, grup hangi ad altında olursa olsun yayınlardan sorumludurlar. Bu halde de e-postalarına nerdeyse de her gün bakmakla yükümlüdürler. Aksi halde bizleri hukuki yaptırımlar beklemektedir. Yani siz size gönderilen e-postanın zamanında veya hiç açılmadığını ispatlasanız dahi sorumluluk altındasınız demektir ki ben bu görüşe katılmamaktayım. Çünkü e-posta bana gönderilmiş olsa dahi ben o postayı açmamışsam ki açmak zorunda olduğum konusunda da her hangi bir düzenleme bulunmamakta olmasına rağmen cezalandırıla cam demektir.
Bir örnekle durumu anlamak daha iyi olacaktır. Diyelim ki bizim bir Hotmail adresimize bağlı olarak açmış bulunduğumuz spacelive.com sahibiz. Ve gene diyelim ki oraya bir iki aşkla ilgili yazı yazdık. Ve gene diyelim ki buna ilişkin olarak yorum bırakma sekmesini açık bıraktık. Yani yorum yapan kişi ve kişilerin yazıları aynı şekilde yayınlanmaktadır. Ve yazıyı yazan kişi yani yorum yapan kişi içinde suç barındıran bir yazı yazıyor ve buda bizim yorum yazmayı kontrolsüz bir şekilde bırakmamızdan dolayı kişinin yazısı yayınlanıyor. İşte bu yazıyı bir başka kişi görüp bize bu yazıyı kaldırmamız konusunda bir e-posta gönderiyor. İşte kendimizi önceden düşünemeyeceğimiz ve hayalini bile kuramayacağımız bir durumun ortasında buluyoruz. Ve gene diyelim ki biz Çeçenistan da tatildeyiz. Veya netten sıkıldık ve nete bir süreliğine girmiyoruz. Veya nete giriyor ama e-postalarımızı takip etmiyoruz. İşte şikâyet üzerine kastımız varmış yokmuş, bilgimiz varmış yokmuş, düşünceyi destekliyormuşuz desteklemiyormuşuz ceza alabiliriz.
Bu durumda ne yapmamız gerekmektedir? Nete girmeyelim mi? Yoksa nete girip hiçbir şeyi karıştırmayalım mı? Bence bizler nete girelim. Ve gene bizler bir şeyleri karıştıralım. Ama gerçek manada iki gün kısıtlamanın yanında içerik sağlayıcıya ulaşıp ulaşılamaması konusunu araştıralım. İçerik sağlayıcısına peki nasıl ulaşılabilir? Hiç ulaşılamayabilir. Neden İçerik sağlayıcısına ulaşılması mümkün olmayabilir? Kişi bir şekilde kurmuştur bir site ama şifresini unutmuştur veya artık girmeyi istememektedir. İçerik sağlayıcı neden içerik sağladığı yere girmek istemez? Belki içerik sağlayıcı sevgili bulmuştur kendisine belki de başka bir şey. O zaman ne yapılması gerekmektedir. Yapılması gereken şey içerik sağlayıcının sorumluluğunun dışında yer sağlayıcının sorumluluğuna asılmaktır. Bırakalım insanlar içerik sağlasınlar. Bırakalım biraz nette rahat olsunlar. 4.maddedeki hususlar mutlaka ki uygulansın. Ama 9.maddedeki sorumluluğu açık ve geride hiç şüphe bırakmayacak bir şekilde kendisinin bilgisi dâhilinde içeriği düzeltmiyorsa yaptırımları uygulayalım.
Son olarak, ABD’de bulunan Federal Yüksek Mahkemesi kararı doğrultusunda, internetin hükümetlerin engellemelerine karşı korunması zorunludur. İnternete müdahale edilmemesi mutlaka ki bir kargaşaya neden olmaktadır. Düşünceyi açıklama Özegürlüğüne getirilen kısıtlamaların engellenmesi veya engellemelerin kaldırılması da aynı kargaşaya dayanmaktadır. Demokratik bir toplumda özgür fikir alışverişinin sağlayacağı yarar hiçbir şeyle kıyaslanamayacak derecede önemli ve zorunluluktur. Bunun içinde internette sansürün sağlayabileceği toplumsal yarar önemsiz kalmaktadır. Bu konuya ilişkin daha çok şey söylemek istemekteyim. Ama bana verilen sürenin sonuna geldim. Ne yapalım umut içimizde. Sevgi kalbimizde. İsyan dilimizde. Neyse ki şu an için bileklerimiz de kelepçe bulunmamakta. Her ne kadar şu an için içimizde, kalbimizde ve dilimizde kelepçe bulunmaktaysa da.
NOAH isimli Üye şimdilik offline konumundadır     Alıntı


Yeni Konu   Cevap Yaz

Etiketler
5651, dÜzenlenmesi, ortaminda, sayılı, tarihli, yapilan, yayinlarin, İnternet


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:52.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.37 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.

vegasslot ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com Sex hikaye moldebet Grandpashabet giriş

ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort adana escort escort eryaman eryaman escort gaziantep escort bayan gaziantep escort
casinositelerin.com/