Antrenörlük kolay iş değil!

Zaman zaman tuttuğumuz takımların antrenörlerini eleştiririz. Hatta dışardan bakıldığında takımı bize verseler şampiyon dahi yaparız. İşte her şey göründüğü kadar kolay değil. Nerden mi biliyorum. Buyrun açıklayayım...

Taktik belli: Üç iyi pas bir gol

Menajer oyunlarına ısınmak her oyuncu için kolay değildir. Hatta hiç oynamayan ya da birkaç kez denemiş biri için sadece zaman kaybıdır. Hatta sıkıcıdır. Bunu kendimden çok iyi bilirim. Ama oynadığınız oyun Football Manager olursa düşünceleriniz hemen değişecektir.

Football Manager 2008 (FM 2008) her zaman olduğu gibi çok çeşitli oyun stilleriyle karşımıza çıkıyor. Öncelikle eskisine oranla maç skorlarında daha adillik söz konusu. Mesela önceden güçlü takımlara karşı zayıf bir takımla mücadele ettiğinizde oyuncularınızın morali ne kadar iyi, seyirciniz ne kadar bol ve taktiğiniz ne düzeyde başarılı olursa olsun sonuç genellikle olumsuzdu. Ancak dediğim gibi FM 2008 ile skorlar daha adil duruma gelmiş. Taraftarın maçlara olan etkisi artık daha üst düzeyde. Bunu her an rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Örneğin seyirci sayısının fazla olduğu maçlarda oyuncuların performansı da artıyor. Daha sonra oyunların moralleri de çok önemli. Moralsiz maçlara çıkan oyuncularınız ilginç hatalar yapıyorlar. Ayrıca oyuncuyu başka takımlara önermek, uzun süre maçlardan alı koymak, gereksiz yere ceza vermek oyuncuların moralini düşürüyor.

Geçen seneki oyunumuz FM 2007’de defansta birçok sorun yaşıyorduk. FM’de bu aza indirilse de moral bozuyor. Çok bariz hatalar yapıyorlar. Ceza alanının yakınlarında birbirleriyle paslaşarak çok top kaybediyorlar. Tabi bu oyuncuya göre değişse de, profesyonel oyuncular bile rahatlıkla bu hatayı yapıyorlar. Ayrıca defansta savunma hataları çok fazla. Maçta aşırı fazla atak yapılıyor. Defans uyuyor sanki. Bir maçta bir takım 40 tane atak yaparsa bu defansın uyuduğunu gösterir. Bu birazda oyuncuların pires yapmamalarından kaynaklanıyor. Genellikle de defans oyuncuları neredeyse hiç pires yapmıyorlar. Belli bir süre karşı taraf yüklenirken geri çekiliyorlar. Yaklaştıklarında müdahale yapmaya çalışıyorlar. Böylece ne kenara kaçan oyuncular tutulabiliyor ne de hava toplarına karşılık verilebiliyor. Forvet oyuncularında da benzer hatalar var. Önünde adam olan oyuncuya pas atmaya çalışıyorlar, gereksiz yere birçok kez şut çekiyorlar. Çok fazla top kaybı yapıyorlar. Antrenmanlarda uyguladığınız taktikler de havada kalıyor. Siz kornerlerde kale dibine ortalarla çalışıyorsunuz. Oyuncularınız maçta içeriye orta yapıyor. Bunlar bir kenara FM 2008 genelinde taktiklerinizi iyi bir şekilde ortaya koyabileceğiniz bir oyun. En azından takım dizilimizde belirlediğiniz taktikler, ara paslar yerini buluyor.




FM 2008 şu hatalarında bahsettiğimde sizlere pek ilgi çekici gelmeyebilir. Ancak çok çeşitli bir oyun.

Transferler

Bu senede her seride olduğu gibi Türk Takımları’nın transfer paraları çok düşük. Takımın dünya çapındaki ve oyuncuların kapısındaki prestiji çok düşük. Tanınmamış bir oyuncu bile takımınıza gelmekte tereddüt ediyor. Tabi bunlar normal. Ama en azından biraz prestij ve transfer parası yüksekliği sağlanabilirdi. Her neyse transferler çok gerçekçi. Oyuncuların bonservis bedelleri gerçekteki değerleri ile uyuşuyor. Büyük oyuncular, büyük takımları tercih ediyorlar. Yeni gelen transferler takıma alışma süreleri içinde biraz amatörce davranıyorlar. Alışma süreçleri bittikten sonra gerçek performanslarını sergiliyorlar. Oyuncuların performanslarının artışı ile fiyatları da hemen değişiyor. Bu konuda genç yetenekleri almak daha avantajlı oluyor. En azından ileriye dönük yatırımlarınız için. Çünkü bazen yüksek fiyatlar ödeyerek bir yıldız oyuncu alıyorsunuz. Bir süre sonra fiyatı düşebiliyor ya da sakatlık geçirebiliyor. Bu süre zarfında fiyatı düşüyor. Yeniden maçlara alışması zor oluyor. FM 2008 gerçek hayatta olan birçok şeyi rahatlıkla içeriyor. Ayrıca şunu da belirteyim; Oyuncular arası bir anlaşmazsızlık varsa iki oyuncuyu bir arada oynatmak çok riskli. Birbirlerine inat davranıyorlar. Evet çok ciddiyim. Çünkü başıma geldi. Aralarındaki sorunları çözdüklerinde bu size kişisel mesaj olarak iletiliyor.



Genel oynayış

FM 2008 için daha önce dediğim gibi genelinde başarılı. Bekleme süreleri daha aza indirilmiş, mesaj kutularına gelen mesajları önem sırasına göre kategorilere ayırabiliyor, istemediklerinizi rahatlıkla es geçebiliyorsunuz. Antrenmanların başarıya etkisi çok güzel. Bazı defans oyuncularını özel bir adama tutturabiliyorsunuz. Sezon sonlarında yılın en iyi oyunları, en iyi goller size mesaj olarak geliyor. Maç analizlerinde yapılan yorumlar daha çeşitli. Tabi bu yorumları sizde yapıyorsunuz. Ama aslında siz yapmıyorsunuz. Değişik bir açıklama oldu bu. Yani yapılan açıklamalarda sizin adınız geçiyor ama yorum kendiliğinden yapılıyor. Oyuncuların detaylı profilleri var. Yükleme ekranlarında birçok istatistik veriliyor. Her türlü gelişme size mesaj olarak iletiliyor. Antrenmanlarda oyunculara yeni pozisyonlar kazandırılabiliyor. Yani yeni mevkiler. Mesela AML oynayan bir oyuncuya DC gibi pozisyonlar kazandırılabiliyor.


22 tane yuvarlak adam

Eski serilerde olduğu gibi FM’de yine 3B’ye geçiş yok. FM her ne kadar bu haliyle de güzel olsa, 3B grafiklerde oyuncularımızın yaptıkları hataları görmek isterdim. Ya da oyuncuların nasıl davrandıklarını. Mesela oyuncunuz gelen hava topuna kafayla çıkıyor ve dışarı atıyor. Nasıl vurup, kaçırdığını görmek isterdim. Belki bu istediğimiz de bir gün gerçek olur. Bunların yanı sıra FM 2008’in çok güzel bir ara yüzü var. Menüler, butonlar özenle yapılmış. Gözü yormayan, rahatsız etmeyen hoş bir ara yüz var.

Seslere de kısaca değinirsek; sesler sadece taraftarların seslerinden ve hakem düdüklerinden oluşuyor. Belki bir gün FM’ye takımların marşları gelir. Ya da 3B geçerek taraftarlarda pankartlar görürüz.

Sonuç itibariyle

FM gerçekten başarılı bir oyun. Özellikle de harika bir atmosfer var. Gerçekçilik son derece yüksek. Sadece oyuncularda birkaç küçük hatalar var. Bunları görmezden gelirsek FM 2008 gerçekten en iyi menajer olma yolunda yine sağlam adımlar atmış. Ne diyelim “ Şöhretin FM’nin ana yapısını bozmaması çok güzel”

Bol oyunlu günler…