Bazı oyunları oynamak için efsanelere inanmalısınız

Medieval 2: Total War, efsanelerine inanmanız için başlı başına bir sebeb. Çünkü oyunun kendisi başlı başına bir efsane. Evet, an itibariyle okuduğunuz yazı size krallık hissi kazandıran bir oyun üzerine. Şöhreti Total War’a dayanan Medieval 2, Ortaçağ düşkünlerinin aylarını çalmaya aday. Fakat oyuncuda kazandırdığı hükümdarlık hissi o kadar yoğun ki, tüm strateji severleri hayran bırakacak.



Krallık tacı dikenliymiş

Günlük yaşamda yönetici pozisyonunda olan kişileri hafife mi alıyorsunuz? Buyurun size yönetecek koca bir hükümdarlık.. Medieval 2 ufak bir değişiklikle ortaya çıkıyor. Oyuna başladığımızda yalnızca önceden belirlenmiş altı krallıktan birini seçebiliyorsunuz. Ancak oyunu bir kez bitirdikten sonra diğer krallıkları yönetebiliyorsunuz. Oyunda yüksek bir olasılıkla İngiltere’yi seçeceksiniz. Çünkü bir ada ülkesi olduğu için hem etkin bir donanmayla ana karayı rahatlıkla savunabilir hem de İskoçya’yı alt ettikten sonra güvenliği sağlaya bilirsiniz. Eğer önceki oyunlara biraz aşinaysanız daha ilk bakışta önceki oyunlardan birçok özellik fark edeceksiniz. Biraz inceledikten sonra yeniliklerin oyunu ne kadar derin bir hale getirdiğini fark edeceksiniz. Bu yeniliklerden ilkinin tek başına süper-kale olan şehirlerin kaldırıldığını belirteyim. Yerleşim alanları, kasaba/şehir gibi ekonominin dayandığı yerleşkelerle, kaleler ikiye ayrılmış durumda. Şehirlerde askeri birimler yerleştirebilmenize karşın, asıl yıkıcı güç kalelerde üretiliyor. Yerleşim alanı tek tıklamayla bu iki farklı kategorilerden birine dönüştürebiliyorsunuz. Bu sayede sınırlarda bulunan yerleşim alanlarınızı birebir savunma duvarına çevirirken, arkadaki alanların ekonomisini geliştirebiliyorsunuz. Değişim her ne kadar tek tıklamayla da olsa, uyumsuz binaları kaybediyorsunuz.. İşte size strateji becerisi ispatlamanızı sağlayan bir fırsat.



Para para para demiş Papa

Tabii ki Haçlı Seferleri’ni başlatan Papa II. Urbanus’un tarihe geçmiş böyle bir deyişi yok. Fakat Haçlı Seferleri için ürettiğimiz bol miktarda asker ve kilise yapımı Cennet’in Krallığı’ndan yeryüzünde size büyük karlar sağlıyor. Evet, Papa Haçlı Seferi ilan ettiğinizde sizden asker talep ediyor. Ayrıca siz bol bol kilise yaptığınızda size memnuniyetinden dolayı para gönderiyor. Oyunda görevleri Papa ve asiller senatosundan alıyorsunuz. Asilleri dinlemediğinizde isyan, Papa’yı dinlemediğinizde aforoz kılıcı tepenize sallanıyor. Fakat bitmedi; bizzat size düzenlenen Haçlı Seferi. Papa isteklerine cevap bulamadığı taktirde sizin için av mevsimi başladı demektir. Para demişken para kazanmanın en kolay yolunun bol tarladan, yol ve liman yapımından, mümkün olduğu kadar çok ülkeyle ticaret anlaşması imzalamanızdan geçtiğini hemen belirteyim. Tabii bunu yaparken herhangi bir komşu devletle savaş halinde olmamalısınız. Ayrıca her şey bununla bitmiyor. Oyuna tüccarlar eklenmiş. Tüccarları oyun haritasında bulunan kaynakların üzerine getirdiğinizde o kaynağı satmaya başlıyorlar. Kaynaktan gelen paranın 14 altın olmasını sakın küçümsemeyin. Uzun süre biriken bu gelir hazinenize büyük artılar sağlıyor. Ancak diğer ülkenin tüccarları sizin tüccarlarınızı korkutabiliyor ya da satın alabiliyor.



Kılıcın iki yanı da bileğiliyse

Oyunun temel amacı sınırları genişletmek. Bu nedenlerde ordunuza güvenmek zorundasınız. İşte Medieval 2’nin en keyifli ikinci bölümüne hoş geldiniz.. Oyunda savaşları otomatik olarak sonuçlanmasını tercih edebiliyorsunuz. Fakat görselliğin keyfini çıkartmayı seviyorsanız, çatışmaların boyutunu ister büyük ister küçük siz yönetebiliyorsunuz ve bunu sizinde tercih edeceğinizden eminim. Savaş alanında mekanik olarak bir değişiklik yok. Birliklerinizi yerleştirmek ve hazırlamak oldukça zor. Fakat asıl sürpriz sıcak temas anında yaşanıyor. Saldırı emrini verdiğinizde, hep birlikte düşmanlara yöneliyorlar. Bu arada ordunun düzeni bozluyor. Savaş başladığında animasyonlar birbirini tekrarlamıyor. Böylece her savaş kendine özgü bir heyecan kazanıyor. Anlamsız bir dalgalanma yerine çelik sesleri ve toz toprak içerisinde birbirini kesmeye çalışan birlikleri izliyorsunuz. Bir filmi andıran bu sahneler, oyuncunun saldırgan bir politika izlemesinde hayli yeterli. Tabii her strateji oyununda olduğu gibi topografya, birimlerin tipi, mevziiniz ve saldırı şekli zafere giden yolu belirliyor.
Ne kadar güçlü olsalar da şövalyelerinizi, mızraktan duvar örmüş askerlerin üstüne yönelttiğinizde acı sondan kaçmanız mümkün değil. Çünkü belirli bir zamanda kalenin merkezine girmeniz gerekiyor. Bu zaman sınırının oyunda üstünüze baskı yaparak, tam olarak stratejinizi uygulamanıza engel oluyorsa kapatabilirsiniz. Fakat bu kez de siz savunma yaparken, düşmanların size saldırmadığını görüyorsunuz ve siz saldırmak zorunda kalıyorsunuz. O yüzden kapatmamanızı tavsiye ederim.



Politika her şeydir

Oyunda bize tanıdık gelen elçiler, prensler, casuslar ve suikastçiler gibi birimler burada da var. Elçilerle başka ülkelere gidip anlaşmalar yapabiliyor, prenslerle evlilik yapıp soyumuzu sürdürebiliyor, suikastçılarla hem burada kullandığımız birimlerle rakip orduların komutanlarını öldürebiliyor, casuslarımızı ise düşman kalelere yerleştirip, bilgi alabiliyoruz. Bunlar dışında rahiplerle dinsizlere karşı savaşıyoruz. Oyunda yapacağımız savaşların esas olmasına rağmen, diğer ülkelerle yapacağımız politik anlaşmalar faydamıza oluyor. Tabii her ne kadar yapay zeka kaypak davransa da. Fakat geçmişteki düşmanlıklar bu oyunda da kendini belli ediyor. Ana görev dışında dilersek geçmişte yaşanmış savaşları tekrarlayabiliyoruz. Ayrıca oyunun belli bir bölümünde de yenidünyaya gidebiliyoruz.

Medieval 2: Total War her yönüyle bir klasik. Yalnız oyunun adeta bir zaman canavarı olduğunu, küçük bir senaryo için günlerimizi yediğini şimdiden söyleyeyim. Ayrıca siz siz olun şimdiden iyi bir sistem hazırlıklarına başlayın. Aksi taktirde birçok animasyonu göremeyeceğinizi üzülerek söylemek zorundayım.