2006 yılının gerçekten oyun sektörü için oldukça dolu ve eğlenceli geçeceğini en basından beri düşünüyorduk. Nitekim öyle oldu ve şayisiz güzel oyun ardı ardına raflarda yerini aldı. Bunun üzerine cüzdanlar hazırlanıp yola konuldu. Beğenilen oyun alındı, eve gidilip odaya kapanıldı ve heyecan dolu bir setup sürecinin sonunda düşünceler serbest bırakılıp oyuna başlandı. Evet aynen böyle oldu.


Yeni Kural! Her Filmin Bir Oyunu Olmali!

Günümüze kadar çoğu yıldızı parlamış filmin oyunu hazırlandı. Son bir umut birde bu şekilde parayı kiralım fikri ile beraber elbette. 2005'te bu diyaloglar Godfather ile bir hayli zirveye ulaştı. Şimdiki talihli ise efsanevi ScarFace tabiî ki. Bakalım bu sefer bu CD ler arasından ne türlü bir macera çıkacak karsımıza.

Aslında direk konuya girmeden önce ScarFace bilmeyenler için (belki vardır diye düşündüm) kısa bir özet ile tanıtalım;

Tony Montana genç vakitlerinde suç hayatına baya hızlı bir giriş yapmış ve Kübalı bir suçlu sıfatı ile basını beladan kurtarmakla uğraşmaktadır. Kacak bir şekilde Miami’ye gelip sıfırdan bir hayat kurma düşüncelerini kafasında sıralarken suç yine onun peşini bırakmaz ve gelişen olaylar sonucu kendisini Miami'nin tam anlamı ile karanlık dünyasının içinde bulur. Madem öyle iste böyle diyerek büyük bir hırsla zirveye ulaşır. Artik Miami ondan sorulur.Ama beklenmedik sürprizler onu beklemektedir.Tony hakkında şimdilik bunları bilmeniz oldukça yeterli sayılabilir. Oyun zaten ilk bu anda filmden kopup ayrı bir yola sapıyor. Yani Filmin sonu aynı zamanda oyunun başlangıcı niteliğinde. Yediği baskından zar zor kurtulup kaçmayı basarmış Tony aynı zamanda tüm servetini de kaybetmiştir. Bunun üzerine Tony ile rövanş’ı geri almak için yavaş toparlansak iyi ederiz.



Oyun her şeyin 3 ay sonrasından başlıyor sari Cadillac'igimiz ile Miami sokaklarına geri dönüyoruz. Hemen eskilerden birileriyle muhatap olup neler yapacağına karar veriyor Tony. "Sen ölmüştün, Nasıl olur vb. triplerin ardından tam anlamı ile kontrolü elimize alıyoruz. Aslında ScarFace benzer oyunlara göre gözle görülür bir fark elde etmiş. En büyük farklılık ise birisinden yada bir yerlerden görev almak değil kendi görevimizi kendimizin yaratması. Sonuçta her şeyimizi kaybettik ve toparlanırken de birilerinin söylediklerini yapmaya gerek duyulmaması gerçekten oyunu çok büyük derecede etkiliyor. Yapabileceğimiz birçok şey Miami sokaklarına oldukça eğlenceli bir bicimde konumlandırılmış.
Oyunda Tony'e ait bir menü bulunmakta. Bu menüden oyun içinde çalması gereken müzikleri seçme, oluşturacağımız görevler,kontrol altına aldığımız bölgeler,sahip olduğumuz eşya,hayvan,araç vb. görüp seçebiliyoruz. Miami sokakları bölüm bölüm acılıyor. Yaptıklarımıza göre yani.Bu yüzden az laf çok iş dersek, oyunda hiç de fena yapmış olmayız. Çeşitli bölgelerde oluşturabileceğiniz görevler, pazarlık yapacak satıcılar, satın alınabilecek isletmeler ve eğlence amaçlı bulunan ek görevler mevcut. Paranız arttıkça saygı ve diğer özelliklerde yükselme oluyor, böylece satın alma listesindeki seçeneklerin kilidini açabilme imkanınız var. İsletmeleri satın alırken de birkaç pürüz çıkabiliyor karsımıza. Bunlara örnek şunları diyebilirim,isletme sahibi sizden bela olan çeteleri temizlemenizi istiyor. Başka seçenek var mı? Gidip temizliyoruz bizde. Oyunda gerçekten ticari hususlar ön planda. Yani alıp sattıklarınıza dikkat etmelisiniz. Paralarınızı ister yanınızda isterseniz bankada saklayabiliyorsunuz.Bu oldukça mantıklı çünkü oyunda bir şekilde öldürülürseniz yanınızdaki paraları kaybediyorsunuz. Yani onca uğraştan sonra 150.000 us doları bir anda kaybedince çeşitli sinir krizleri geçirebiliyorsunuz.(Kendimden biliyorum).

ScarFace: The World Is Yours sadece bunlarla "Ben Farkliyim!" demiyor elbette. Satın alma listesi demiştim birazda ona göz atalım. Liste ev eşyaları,hayvan,araç,çete seklinde gruplara ayrılmış. Paranızın gücü ile hepsini deneme sansınız var. Hayvanlar evinizin bahçesinde takılıyorlar. Özellikle kaplan iyi bir bekçi diyebilirim. Araç seçenekleri oldukça fazla ve çoğu lük durumda.Oyunda pek bir etkileri olmasa da sizin ve doğal olarak Tony'nin egosunu tatmin etmekte büyük rol oynuyorlar. Eşyalar ise pahalı ve göze hitap etmekten başka bir ise yaramıyorlar. Çete gibi eksikleriniz varken gidip de vazolara servetler yatıracağınızı pek sanmıyorum. Çete ise çok önemli çünkü oyunda sizi koruyacak ve çatışmalarda yardımcı olacak kişilerin olması çok önemli. Satın aldığınız adamlar peşinizden ayrılmıyor. Ve isin güzeli düşmanı görür görmez üstüne mermileri saydırmıyorlar. Hepsi bir yana özel şoför almak en mantıklı seçeneklerden biri diyebilirim. Çünkü ayak islerini Tony yerine ona yaptırıyorsunuz.Tony'in menüsünden yer değiştirip şoför olma sansınız var. Böylece Tony rahat rahat koltuğunda krallığının keyfini çıkarabilir. Şoför ile yapacaklarınız Tony ile yaptıklarınızdan farklı değil.Ama oldukça ise yarıyor.



Grafikler cok güzel,Sesler Benzersiz

İste yazının en çok bahsetmek istediğim satırları.ScarFace grafik ve ses konusunda gerçekten kendisini harika bir bicimde belli etmesini basarmış. Oyun Miami'de geçiyor ve oynarken tüm hatlarıyla bu şehri hissetmek oldukça eğlenceli. Binalar,cevre tasarımları bunların kendilerinin gerçek olduğunu belli etmesi büyük bir +.Ama aşırı parlaklık bazen göze hoş gözükmeyebiliyor. Çünkü bu parlamalar karakterlere yansıyor. Ses konusunda şansım olsa 10 puandan fazlasını vermek isterdim çünkü basta AlPacino'nun sesi olmak üzere tüm seslendirmeler bir harika.Ama filmin hayranı olanlar gerek grafiksel gerek sound anlamında yönettikleri karakterin Tony Montana olduğunu çok iyi anlayacaklar. Müzikler zaten en basta orijinal ScarFace soundtracklari olmak üzere 80 li yıllarda fazlasıyla ün kazanmış şarkılardan oluşmakta. Arabalarda radyo olmadığı için menüden ayarlamak zorundasınız. Açıkçası Push It To The Limit varken başka müzikleri açmak büyük bir hata gibi .

Tabi oyun boyunca birçok çatışmaya girme gibi bir durumumuz olduğu için. Item ve silah yelpazesinden birkaç cümle serpiştirmeden bu yazının bitmesi çok yanlış olur. Miami'nin uyuşturucu dünyasının zirvelerinde rahat bir hayat geçireceğimiz fikirleri unutulsun. Her an bir silah sesi duyabilme imkanımız var .Tony silahlarını evindeki dolabından temin etse de öldürdüğünüz çete elemanlarının silahlarını kullanma gibi bir sansımız da var. Şehrin çeşitli yerlerine eklenmiş Medkitleri de unutmamak lazım.Seviye atladıkça yeni silahlar acılıyor. Bunlara örnek Uzi,Chainsaw,Shotgun,M16 vb. örnekler verebiliriz. Çatışmalar bir hayli zevkli. Ve bunu söylemek istemezdim ama The Godfather'daki gibi düşmanla yüz yüze iken ateş ederseniz Tony ufak bir combo show yapıyor. Üst,bas kılık kıyafet olayı çok geniş olmasa da oyuna ilave edilmiş. Fakat ScarFace bazı durumlarda kendisini FPS moduna atabiliyor. Nasıl mı? Tony'nin sağlık barının çevresinde ufak bir şekilde konumlandırılmış olan ibre her dolduğunda geçici bir süreliğine FPS moduna geçip sayısız mermi ve ölümsüzlük özelliği ile Tony'i bir savaş makinesi(Hatta Terminatör) haline getiriyor. O kadar sucun ardından polisten kaçma özelliği olmazsa olmaz seklinde bulunuyor.Ama ufak bir değişiklik ile. Tony oyunda bir kavgaya vs. ye girmeden önce karsısındaki ile konuşma şansı buluyor. Eğer tuşa yeterince basarsanız karsısındakine gözdağı verip saygısını çoğaltıyor. Ama başaramazsanız evlere senlik çatışmalarla karsı karsıya kalıyorsunuz. Ayni şey kendinizi suçsuz konumuna sokmak için polislerde kullanılıyor. Ve sokakta uyuşturucu pazarlarken de yüksek fiyat için kullanmak zorunda kalıyorsunuz.Bu oldukça önemli!

Sonuç olarak bakıldığında ScarFace: The World Is Yours 2006'nin yırtanları grubunda rahatça yerini almış durumda.Sizin yapmanız tek gereken şey ise şüphe duymadan satın alıp oynamanız.Tabi oyun sonunda lütfen aile ve akrabalarınıza hatta ve hatta arkadaş ortamınıza bir Tony Montana imajı ile çıkmayı ihmal etmeyin.

İyi Oyunlar...