Daha NBA sezonunun açılmasına yirmi günden fazla bir süre olmasına rağmen, 2K Sports bilgisayar ve konsollarımızda sezonu açtı. 2K'nın başarılı serilerinden NBA 2K** nihayet raflardaki yerini aldı. Bu sene onuncu yılını kutlayan seri bakalım bizlere neler sundu? Birazdan NBA 2K10 hakkında merak ettiklerinizi sizlere anlatacağım. Fakat öncesinde biraz basketboldan, birazda NBA'nın Türkiye'deki yerinden bahsetmek istiyorum. Malum, Avrupa ülkelerinin birçoğunda spor denilince akla hep futbol gelir. Basketbol ise genelde ikinci plandadır. Doğal olarak bu ülkemizde de böyle. Belki basketbol takımlarını, futbol takımlarından önde tutan, hatta onların fanatiği olan vatandaşlarımız vardır ama onların sayısı da bir elin parmağını geçmez. Açıkçası ben bunun değişeceğine de pek inanmıyorum. Neden mi? Çünkü basketbol diyince birçok kişinin aklına öncelikle Amerika, NBA gelir. Bizim yetiştirdiğimiz iyi oyuncularda orada gider oynar. Eee göze hitap eden oyuncularını dışarıya yollarsan, millette orayı izler. Bu sadece Türkiye için değil, dünya için böyle diyebilirim. Gerçi herkeste zaten bunun farkında. Nerede bir oyuncu parlasa, bir dahaki sezona kendisini NBA kulüplerinden birinde buluyor. Basketbolu sevip de NBA'yı takip etmeyen herhalde yoktur. Ben pek sevmediğim halde birçok gece uykumdan kalkıp maç izlediğimi hatırlarım. Allah için doğruyu söylemek gerekirse, adamlar oynuyor ya, hele birde All Star maçı varsa tadından yenmiyor. Smaçlar, halley uplar, turnikeler vs. insan izledikçe zevk alıyor. Fanatizmin yanı sıra NBA gözede hitap ediyor. Mesela bir maç izliyorsunuz, rakip takımdan biri güzel bir smaç basıyor, ev sahibi ekibin taraftarı alkışlamaya başlıyor. Zaten taraftarlar koltuklarından kalkıp iki adım atsa oyun alanına girecekler. Fakat ne olursa olsun gayet sakin bir biçimde maçı izliyorlar. Bizler için alışılmadık bir sahne doğrusu.
Neyse, şimdi NBA deyip de Hedo ve Memo'dan bahsetmezsek ayıp olur. Takip edenlerinde bildiği üzere Hedo geçen sezon Magic forması giyiyordu ve final oynamaya hak kazanmışlardı. Fakat işler yolunda gitmeyince finalde Lakers'a kaybettiler. Bence şampiyonda olabilirlerdi, hak etmişlerdi. Cleveland gibi bir takımı eleyip gelmişlerdi sonuçta. Gerçi Cleveland'ın bir LeBron'dan ibaret olduğunu varsayarsak pekte büyük bir şey sayılmaz bu Magic için. Gel gelelim Hedo bu sezon Raptors'a transfer oldu. Açıkçası Raptors ile Magic'teki gibi bir başarı yakalayabileceğini sanmıyorum. Çünkü Raptors ligin zayıf ekiplerinden biri konumunda. Takımın bütün yükünü Bosh çekiyor. O iyi oynarsa kazanabiliyorlar ama Bosh'ta biraz duraksarsa Raptors için işler tamamen çığırından çıkıyor. Nitekim geçtiğimiz sezon Play-Off'a bile kalma başarısını gösteremediler. Hedo'dan bu kadar bahsettikten sonra birazda Memo'dan bahsedelim. Memo bildiğiniz üzere Utah Jazz forması giyiyior. Utah'ta geçen sezon Play-Off'larda mücadele etmeye hak kazanmıştı fakat Memo sakatlığı dolayısıyla maçların çoğunda forma giyememişti. Memo Utah için önemli bir eksikti ve nitekim de bu açık kapatılamayınca finallere erken veda etmek zorunda kaldılar. Memo'yu bu sezonda Utah formasıyla izlemeye devam edeceğiz. Bakalım Türkiye'nin gelmiş geçmiş tek All Star'lık ismi bu sezon neler yapacak. NBA'daki gurbetçilerimize de değindikten sonra artık NBA 2K10 incelememize başlayabiliriz.
Ayaklarınız Yerden Kesilecek

Sanırım kullandığım başlıkta ima ettiğim şeyi birçok kişi anlamıştır. Ama yinede açıklayayım, NBA 2K10'da bastığınız smaçlar esnasında ayağınız yerden kesilecek. Oyunu kurup, 2K10'a girdiğimizde geçen sene olduğu gibi bizleri yine finalde karşılaşan iki takım karşılıyor. Orlando Magic ve L.A Lakers. Dilersek hemen bu takımlarla bir maç yapabiliyoruz. Ama yok ben sabırlı biriyim, bunca ay bekledim, birkaç dakika daha beklerim derseniz, önce bir menülere göz gezdirebilirsiniz. NBA 2K10'da dikkatinizi çekecek olan en önemli özellik hiç kuşkusuz My Player modu olacaktır. Bu modu sizlere birazdan açıklayacağım. Zira kendileri önemli bir başlık olduğundan böyle satır aralarına sıkıştırmak istemem. Oyunumuzun genel olarak özelliklerinden bahsedecek olursak geçen senede olduğu gibi dört farklı zorluk seviyemizin olduğunu görüyoruz. Bunlar, amatör, pro, allstar ve superstar olarak sınıflandırılmış. Eğer oyunu biraz biliyorsanız size pro modunu tavsiye ederim. Çünkü amatörde karşınızdaki rakip topu potaya atmaktan aciz bir şekilde oynuyor. Dolayısıyla oyundan zevk almıyorsunuz. Ama ben sayı atma rekorunu denemek istiyorum diyorsanız amatör modu birebir olacaktır. Allstar modu ise ilk başlarda sizleri zorlayabilir. Hele de karşınızdaki takımda Kobe ya da LeBron gibi bir yıldız varsa işler daha da zorlaşabiliyor. Adamlar bir seriye başladı mı durmak bilmiyorlar. İç dış fark etmiyor. Attıkları giriyor. NBA 2K9'da da bu durum böyleydi aslında, oyuncular belirli bir seri yakaladı mı coştukça coşuyorlardı. Bu özellik 2K10'ada aynen aktarılmış. Bununla beraber eğer bir oyuncunuz ard arda 3-4 atış kaçırır veya top kaybederse oyuncunuzun morali düşüyor ve atışları büyük oranda başarısız olmaya başlıyor. Zaten bu durumda takım koçunuz oyuna müdahale ederek derhal o oyuncuyu kenara alıyor. Tabi benim takımıma kimse karışmasın diyorsanız, dilerseniz oyun sırasında seçeneklere girerek koçun takımınıza karışmasını engelleyebiliyorsunuz. Bu durumda oyuncu değişikliklerini de, molaları da siz belirliyorsunuz. Bunlar zaten serinin diğer oyunlarında da olan klasik özellikler olduğundan pek üzerinde durmaya gerek yok. Ama kısaca değinmek gerekirse, maçların dakikasını kendimiz ayarlayabiliyoruz, dilersek gerçek bir NBA maçı gibi on ikişer dakikalık dört periyot oynayabiliyoruz. Fakat bu bazen sıkıcı olabiliyor.

tasarlanmış. Doğrusu 2K'nın en çok satan NBA oyunu olmasına şaşmamak lazım. 2K10'da dikkatimi çeken bir diğer özellik ise oyuncuların fiziksel özelliklerinin de sahaya yansıtılmış olması. Yani mesela kalıplı oyuncular, kısa ve miyon oyunculara göre çok daha hantal ve yavaş kalıyorlar. Ya da uzun boylu oyuncular, kısalara göre topu daha ağır sürüyorlar ve daha çok top kaybı yapıyorlar. O yüzden sahanızdan çıkarken uzun boylu bir oyuncuyla oyun kurmanızı önermem, zira karşınızdaki dişli bir rakipse topu sizden rahatlıkla alabilir ve hızlı hücumdan bedava bir sayı yiyebilirsiniz. Yukarıda da dediğim gibi eğer zorluk seviyesini all star veya super star seçerseniz işiniz bir hayli zorlaşır. Bir de şöyle bir ayrıntıya değinmek istiyorum. Amatör ve pro modlarında oynadığınızda rakipleriniz bir tane bile halley up yapamazken all star ve superstar modunda olmayacak pozisyonlardan halley up üretiyorlar. Açıkçası halley up yemekte insana biraz dokunuyor. Adam tutunuyor potaya iki saat size nispet yapar gibi sallanıp duruyor. Eee tabi buda ister istemez sizin moralinizi bozabiliyor. Bir hırsla topu en iyi oyuncunuza aktarıp potaya yüklenebiliyorsunuz. Bazen bu işe yarasa bile pek çok zaman eliniz boş dönüyorsunuz, o yüzden siz siz olun paslı oynayın. 2K10'daki diğer bir etkende oyuncuların yorulması. Uzun süre oyunda tuttuğunuz bir oyuncu doğal olarak yoruluyor ve buda oyuncunuzun performansını fazlasıyla etkiliyor. Çok rahat atabileceği basketleri inanılmaz şekillerde kaçırabiliyor ya da top sürerken beklenmedik bir şekilde topu kaptırabiliyor. Eğer koçun oyuna müdahale etmesine izin verirseniz zaten koç sık sık takımda rotasyona gidiyor. Mesela eğer farkı fazla açarsanız oyundan takımın as oyuncularını çıkartıp yedekleri alıyor. Ya da yorulan veya performansı kötü olan oyuncuları çıkartıp yerine yedeklerden uygun mevkide olanları alıyor. Fakat bazen çok mantıksız değişikliklerde yapabiliyor. Mesela Lakers'la oynarken, sayı yükünü çeken Kobe'yi çıkartarak takımın bir anda geriye düşmesine neden olabiliyor. Bu yüzden sinir krizleri geçirmek istemiyorsanız koç modunu kapalı tutmanızı öneririm. Size ufak bir ip ucu da vereyim. Eğer oyuncularınız yorulursa ard arda alacağınız molalar onları kendine getirecektir. Zaten periyot araları ve devre arasında da oyuncularınızın gücü yerine geliyor. Bu arada şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum, oyunda en hızlı yorulan oyuncunuz genelde "C" mevkiinde yani pivot olarak oynayan oyuncunuz oluyor. Şimdi ise 2K10'daki en önemli yeniliklerden biri olan "My Player" seçeneğinden bahsedelim.

NBA'da Oynamak İstermiydiniz? Ya da Arkadaşınızla Aynı Takımda Olmak?
2K10'da kariyerinizi oluşturabileceğiniz, veya seçtiğiniz bir oyucuyla onun kariyerini oynayabileceğiniz "My Player" adında bir mod mevcut. Aslında "My Player" modu kısmen Pes'teki "Become Legend" moduna benziyor diyebiliriz. Tabiki Pes'tekinden farklı olarak 2K10'da NBA'dan seçtiğiniz herhangi bir oyuncunun kariyerinide devam ettirebiliyorsunuz. Kendi kariyerinizi oynamak istediğinizde ise, bir oyuncu profili yaratıyorsunuz, klasik olarak isminizi, uyruğunuzu, yaşınızı vb. detayları giriyorsunuz. Tabiki bir de oynayacağınız mevkiyi seçiyorsunuz. Daha sonra ise takımınızı seçerek NBA için ilk adımı atmış oluyorsunuz. Tabiki 2K Sports'un NBDL'nin lisansınıda almasıyla birlikte oyundaki takım seçenekleride genişlemiş oldu. Hemen belirteyim NBDL içeriklerini belli bir ücret karşılığında PSN ve XBox Live üzerinden indirebiliyorsunuz. Bu bilgiyi verdikten sonra kaldığımız yerden devam edelim. Eğer çok güçlü bir takım seçerseniz ilk beşe girmeniz, hatta yedekten oyuna girmeniz bile bir hayli zor olabiliyor. Çünkü kendi yeteneklerimizi kendimiz belirlemiyoruz. Pes'teki gibi yeteneklerimizi oyun belirliyor. Oynadıkça puanlar kazanıyoruz ve mevkimize göre yeteneklerimiz gelişiyor. Ayrıca şunuda belirtmeliyimki eğer seçtiğiniz mevki dışında sahada gezinirseniz koç sizi hemen oyundan alıyor. Mesela pivot olmayı seçtiniz ama üç sayı çizgisinin oralarda takılıyorsunuz. Anında oyundan alınıyorsunuz ve bir daha da o maçta koç size mecbur kalmadıkça görev vermiyor. Birde yukarıdada dediğim gibi eğer güçlü takımlara giderseniz düşük beceri seviyenizle kadroya girmekte çok zorlanıyorsunuz. Eğer NBDL içeriğini yüklerseniz, kötü performansınız sonucunda alt ligdeki 20 takımdan birine gidiyorsunuz ve şansınızı orada deniyorsunuz. Eğer göze girmeyi başarırsanız bir sonraki sezon NBA'nın kapıları sizlere bir kez daha açılıyor.
2K Sports'un NBA serisine kazandırdığı bir diğer özellikte multiplayer modu. Oyunda zaten bir bilgisayar üzerinden oyun kumandalarınız dahilinde birden fazla kişiyle oynayabiliyordunuz. Bunun yanında 2K10'da birde online multiplayer modu var. Bu mod sayesinde arkadaşlarınızla farklı konsollardada kapışabiliyorsunuz. Eğer dilerseniz, oluşturduğunuz yada kariyerini oynadığınız oyuncuyu seçip, 2 kişiden 10 kişiye kadar kapışabiliyorsunuz. Yani herkes "My Player" modundaki oyuncusunu seçiyor ve beşer kişilikten iki takım oluşturarak son derece keyifli dakikalar geçirebiliyorsunuz. Bunu arkadaşlarınızla denemenizi şiddetle tavsiye ederim. Zira çok keyifli ve çok eğlenceli oluyor. Ayrıca online olarak oyun oynarkende kazandığınız yetenek puanlarını oyun içinde kullanabiliyorsunuz.
2K10 Görselleri ve Sesleri
İncelememizin yavaş yavaş son satırlarına gelirken kısada olsa oyunun grafik ve seslerinden bahsetmek istiyorum. NBA 2K10'un grafik ve detayları bu sene dahada bir geliştirilmiş. Bir kere statlar büyütülmüş, ayrıca fizik motorundada bir takım iyileştirmeler söz konusu. Zaten bunları oyunu oynarken farkedeceksiniz. Eğer bütün ayarları açık bir şekilde oynarsanız, takımın maskotuna kadar her şey düşünülmüş. Siz oyununuzu oynarken maskotta kendini potanın arkasında yerden yere atıp duruyor. Yada bir sayı attığınızda yedekte oturan oyuncular birden ayağa fırlayarak çeşitli reaksiyonlar verebiliyor. Bunlarda 2K10'un kalitesini bizlere bir nebze daha göstermiş oluyor. Seyircilerin 3 boyutlu olması ve gerçekçi hareketlerde bulunmasıda görsellik adına oyunun diğer bir artısı diyebilirim. Seslerden bahsedek olursak, değinmem gereken en ön nokta tabiki spikerler. Oyun başlamadan önce oyunla ilgili tahminlerde bulunuyorlar ve maç esnasında sürekli oyuncular hakkında bizlere bilgiler veriyorlar. Aslında hoş bir sohbetleri var diyebiliriz. Spikerler haricindeki seslerde son derece tutarlı. Zemine ayakkabının sürtmesinden dolayı oluşan gıcırtılar bile düşünülmüş. Kısacası NBA 2K10 bu senede NBA LIVE 2010'u geride bırakacak gibi gözüküyor. Eğer basketbol tutkunuyum diyorsanuz NBA 2K10'u sizlere şiddetle tavsiye ederim... Unutmayın... Herkes oyun oynar!