İran'da tutuklu 3 ABD'li gencin annesi Başbakan Erdoğan'a çağrı yaptı

KURTAR ERDOĞAN
Sarah Shourd İran’da tutuklu Amerikalı gençlerin anneleri feryat etti: Başbakan Tayyip Erdoğan yavrularımızı kurtarsın! BİR yılı aşkın süredir üç Amerikalı genç tutuklu, işkenceler ve zulümlerle nam salmış Tahran’daki Evin Hapishanesi’nde çürüyorlar. Adları Sarah Shourd (31), Shane Bauer (28) ve Josh Fattal (28). Geçtiğimiz yılın 31 Temmuz günü İran sınırına yakın Kuzey Irak’taki Ahmed Ava Şelalesi’ne yakın bölgede trekking yaparken, İran Devrim Muhafızları tarafından tutuklanıp yaka paça hapse atıldılar. İranlı yetkililer, onları “casuslukla” suçlasalar da haklarında halen bir iddianame yok. Avukatlarıyla tek bir defa olsun görüştürülmediler. Duruşmaya çıkartılmadılar. Başta ABD Cumhurbaşkanı Barack Obama olmak üzere, Uluslararası Af Örgütü ve Güney Afrika’nın ruhani lideri Desmond Tutu tarafından İran rejimine, gençlerin derhal salıverilmesi için defalarca çağrı yapıldı. Obama, gençlerle ilgili “casusluk” iddialarını kesin bir dille reddetti. “Hükümetimizle herhangi bir ilgileri yok” dedi.

Sarah ilk günden beri karanlık bir hücrede tek başına kalıyor. Sol göğsünde bir ur çıktı. Doktora gösterilmiyor. Tuvalete gitmek istediği zaman zile basıyor. Gözleri siyah bantla kapatıldıktan sonra hücresinden çıkartılıp ihtiyaçlarını giderebiliyor. Nişanlısı olan Shane ile günde iki defa yarım saat olmak üzere birlikte volta atıyor. Tutuklu İranlı kadınlar, Sarah’nın hücresinin önünden geçerken ona moral vermek için Celine Dion şarkıları söylüyorlardı ama susturuldular. Gençler tutuklandıklarından beri aileleriyle sadece bir kez görüşebildiler. O da İranlı yetkililerin gözetiminde bir otel odasında. Karşılıklı yazılan yüzlerce mektup alıkonuyor. Ne zaman çıkacakları belli değil. Büyük olasılıkla Tahran’ın ABD’yle süren nükleer çekişmesinde birer pazarlık unsuru olarak rehin tutuluyorlar.
Habertürk’e konuşan Sarah’nın annesi Nora, “Kızımla sadece tuvalette birkaç dakikalığına yalnız kalabildik. Sağlığı ve psikolojisi çok bozuk. Kanser olma ihtimali var. Çok endişeliyim. Türkiye’nin İran’la çok iyi ilişkileri var. Bunun Batı’ya da yararı var. Lütfen Başbakan’ınız bizlere yardım etsin, Ahmedinejad sizleri dinler, hem ramazan” derken birden sesi titriyor, ağlamaya başlıyor: “Madem çocuklarımız casus, hani kanıt?”

Kim bu gençler ve Irak Kürdistan’ında ne işleri vardı? Sarah ve Shane iki yıldır Şam’da yaşıyorlardı.
Sarah oradaki Iraklı mültecilere İngilizce öğretiyordu. Shane ise serbest gazetecilik yapıyordu. ABD’nin Irak işgalini kınayan birçok yazı kaleme aldı. İlk gezdiği yabancı ülke Türkiye. Telefonla ulaştığımız annesi Cindy’ye göre Shane, liseyi bitirdikten sonra İstanbul’a geldi. Cindy, “Türkiye ve Türkleri çok sevdi. Çocuklarımız polis devleti olan Suriye’de casusluk yapıyor olsaydılar çoktan fark edilirlerdi” diyor. Çevre uzmanı olan Josh ise tatil yapmak üzere üniversiteden beri arkadaş olduğu Sarah ve Shane’e katılmıştı.

KUZEY IRAK TURİST CENNETİ Mİ?
Irak Kürdistan’ında turizm ilk bakışta şüphe uyandırabilir. Ne var ki ABD’de televizyon reklamlarında “Öteki Irak” olarak tanıtılan Kürt bölgesi, turist çekmek için yoğun çaba sarf ediyor. Google’dan baktığınızda Ahmed Ava şelalelerini tanıtan birçok video görüntüleriyle karşılaşıyorsunuz. Trekkinge meraklı olan gençler de bu ilanlar üzerine Irak’a gitmeye karar vermişler. “Kuzey Iraklı yetkililer bir kez olsun onları tehlike konusunda uyarmadılar” diyor Cindy: “Ben Yemen çöllerinde oğlumla gezdim. Son derece tecrübeli biri, asla risk almazdı.” Konuyu irdeleyen ABD’nin saygın sol görüşlü The Nation Dergisi, görgü tanıklarına dayandırdığı haberinde İran Devrim Muhafızları’nın sınırı aşıp gençleri silah zoruyla alıkoyduklarını iddia etti.

ÇOCUKLARIMIZ OLMADAN ASLA
İkisi de hemşirelik yapan Sarah ve Shane’in anneleri, işlerini bırakıp Minnesota Eyaleti’nde aynı eve taşındılar. Tüm günlerini çocuklarının özgürlüklerine kavuşmaları için harcıyorlar. “Bir tek İranlı yetkiliyle temas kuramadık. Hükümetimizin belli çabaları var ama yetersiz. Türkiye’nin devreye girmesi çok faydalı olur. Türkiye’ye gelip hikâyemizi tüm ayrıntılarıyla anlatmaya hazırız” diyen anneler Türkiye’den gelecek cevabı dört gözle bekliyor
Habertürk