Serkan Çalık, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan Kaleydoskop Programı’na konuk oldu. Genç oyuncu görev sırasının kendisine gelmesini sabırsızlıkla beklediğini söyledi.Geldiğin ilk günlerden bugüne dek Galatasaray’da birçok değişiklik yaşandı. Seninde iyi kötü günlerin sarı kırmızılı forma altında geçti. Tatsız anılarında oldu maalesef, çeşitli sakatlıklar yaşadın. Genel olarak neler söylemek istersin?
İlk geldiğim gün gibi şu anda da Galatasaray’da forma giymekten son derece mutluyum. Sizin de belirttiğiniz gibi hem kötü, hem de iyi şeyler yaşadım. Takıma ilk katıldığımda Galatasaray ile şampiyonluk kupasını kaldırma şansını yakaladım. Bu da herkese nasip olmaz. Ne yazık ki uzun bir süre sakatlık yaşadım. Çok şükür sakatlıklarım da geçti. Galatasaray’da olmaktan çok memnunum.
61 numaralı formanla ‘’Serkan fırtına gibi’’ diyorlardı. Sonrasında yaşanan olayların ardından senin de moralin epey bozuldu. Almanya’daki ve Türkiye’deki tedavi sürecinin iyi geçmesiyle sahalara dönmeyi başardın, antrenmanlara çıkıyorsun. Takımdan ayrı kaldığın süre içerisinde arkadaşlarını, hocalarını, dışarıdan gözlemle fırsatın oldu. Takımla ilgili neler söylemek istersin?
Öncelikle söylemem gerekiyor ki, takımımız bu sene oldukça güçlü. Yıldız olarak tabir edebileceğimiz futbolcular takımımıza katıldı. Son 2-3 haftaya kadar iyi gidiyorduk, fakat maalesef beklenmedik bir düşüş yaşadık. Bu durum her takımda oluyor. Avrupa ve Türkiye ligleri olmak üzere önümüzdeki üç haftada çok önemli altı karşılaşma yapacağız. Ligin ilk yarısını iyi yerde kapatmak için, önümüzdeki maçlarda yüksek performans sergileyerek kazanmak istiyoruz.
Kendinle ilgili neler söylemek istersin?
Yaklaşık 6 haftadır takımla birlikte çalışıyorum. Hiçbir problemim, sıkıntım kalmadı. Hocamız ne zaman beni kadroya dahil ederse, ben o zaman oynamaya hazırım. Sabırsızlıkla o anı bekliyorum. İnşallah en kısa zamanda olur. Önümüzde kupa maçları da var. Görev sırası bana geldiği zaman oynamaya hazırım.
Her şey tamamlandı. Sen kendi performansından mutlusun. Şu an sadece hocanın şans vermesini bekliyorsun.
Evet, aynen öyle.
Senden bahsetmek gerekirse, neler dinlemeyi seviyorsun? Hangi sanatçıları severek dinliyorsun?
Her tarz müziği dinliyorum, fakat en çok sevdiğim şarkı Volkan Konak’tan Cerrahpaşa...
Senin duygusal bir yapın var gibi görünüyor. Böyle şarkılar dinleyerek kendini moda sokmayı seviyor musun?
Türküleri Servet Ağabey’in sayesinde dinlemeye başladım. Servet Ağabey’le ilk tanıştığımızda kendisi sabah, öğlen, akşam, sürekli olarak türkü dinliyordu. Ben de dinlemeye başladım, türküler çok hoşuma gitti. Maç önceside Ipod’umdan türkü dinliyorum. Maça giderken otobüste türküler dinliyorum. Türküler beni çoğunlukla mutlu ediyor.
Maça çıkmadan önce yaptığın bir uğur var mı?
Maça çıkarken türkü dinliyorum. Sahaya girerken sağ ayağımla girerim. Çimeni alırım ve öperim.
Peki neden?
Bunu çok eskiden beri yapıyorum. Onu yapmadım mı kendimi iyi hissetmiyorum.
Sen forvet oyuncususun, attığın her golün senin için ayrı bir önemi vardır mutlaka... Şu ana kadar attığın en önemli gol hangisiydi?
Attığım en önemli gol Trabzonspor’a attığım goldü. Şampiyonluğa oynuyorduk, deplasmandaydık, benim attığım golle son dakikada 1-0 öne geçtik ve maçı kazandık. Benim için unutulmaz bir goldür.
Maçlardan sonra sakladığın formaların var mı?
Tabi ki... UEFA Kupası, lig ve Türkiye Kupası’nda oynadığım ilk karşılaşmaların formalarını saklıyorum. Ailem, o formaları evde saklıyor. Benim için çok özel anlamlar ifade ettiğinden dolayı kimseye hediye etmedim.
Ailen Almanya’dan geldi mi? Birlikte mi kalıyorsunuz şu anda?
Hayır, ailemin tamamı Almanya’da yaşıyor, burada tek başımayım.
Daha önce Barış’la birlikteydiniz, şimdi evler ayrıldı mı?
İlk dönemde beraber kalıyorduk ama iki seneden beri ayrıyız. Ailelerimiz gelip gittiğinden dolayı, ayrı evlerde yaşamamız bizim için daha ideal.
Bir erkek olarak tek başına yaşamanın zorluklarını hissediyor musun?
Tek başına yaşamak bence çok zor bir olay. Almanya’da ailemle birlikte yaşarken, üstümü çıkarttığında kafama göre bir yere atabiliyordum, yatağımı toplama gibi bir dert hissetmiyordum, her şeyim hazırdı. Annem ve kızkardeşim bu tip işlere hakimdiler. Ama şimdi bunlara dikkat etmek zorundayım.
Yemek yapabiliyor musun?
Hayır. Yemek yemek için dışarıya çıkıyorum. Şu ana kadar hiç yemek yapmadım.
Hangi yemekleri seviyorsun?
Pilav üstü kuru fasulye, mangalda pirzola ve mercimek çorbasını çok seviyorum. Yemeklerde acıyı çok severim, hatta acı olmadan bir yemeği kolay kolay yemem.
Barış mangal partileri düzenlediğinizi söylemişti. Hala daha yapıyor musunuz?
Evet, fırsat buldukça yapmaya çalışıyoruz.
Peki boş zamanlarında başka neler yaparsın?
Babam gibi alışveriş yapmayı çok seviyorum. Dışarı çıktığımda eve her zaman bir şeyler alarak gelirim. Kıyafete çok önem verdiğim için sık sık alışveriş yapıyorum.
Tarzınla ilgili bir değişiklik yapmadın şu ana kadar... İlerleyen zamanlarda bir değişiklik düşünüyor musun?
Hayır, düşünmüyorum. Çoğu futbolcu zaten birbirine yakın, spor giyinmeyi ya da Hip Hop stilini tercih ediyor. Bir kot pantolon, bir tişört giyiyorum, bu kadar.
Seninle olan röportajlarımızda sürekli olarak Türkçe’nden şikayet ediyordun. Alıştın mı artık?
Alışmaya çalışıyorum. İlk sene Türkçem gerçekten çok zayıftı. Tam alışmaya başlarken sakatlık geçirdim, tedavi sürecim Almanya’da ilerlediğinden dolayı yeniden Almanca’ya döndüm. Tekrardan Türkçe konuşmaya başladım ama çok yeterli görmediğim için yeni yılla beraber Türkçe dersleri almaya başlayacağım. Türkçemi de Almancam kadar geliştirmek istiyorum.
2010’da Türkçe’yi daha iyi öğrenmek istediğini söyledin. Peki 2010’dan başka beklentilerin neler?
Öncelikle sağlık, sağlık ve sağlık... Ondan sonra da ligin ikinci yarısında takımda forma şansı bulabilmeyi temenni ediyorum.
Peki uzun vadeli hedeflerin neler?
Galatasaray’da ilk onbirde oynamak istiyorum. Galatasaray’la Avrupa kupalarında başarılar kazanmak, kontratımı uzatmak ve Galatasaray’da kalmak istiyorum.
Frank Rijkaard’la bu konuda bir görüşme yaptın mı?
Hayır, Rijkaard’la bir görüşme yapmadım. En son Almanya’da sezon başında yaptığımız hazırlık kampında, sakatlığımın nasıl gerçekleştiği ve ne durumda olduğuna dair konumuştuk.
Taraftara bir mesajın var mı?
Onlara öncelikle selamlarımı gönderiyorum. Takımın durumuna hiç üzülmesinler, çünkü yeniden toparlanma sürecine girdik. Özledikleri Serkan Çalık’ı onlara en kısa zamanda izletmek istiyorum.