Meraklı maymunumuzun başı bir türlü dertten kurtulmuyor

Curios Geoerge veya meraklı maymun ismiyle tanıdığımız kahramanımızın hikayesi, 1940’lı yıllara dayanır. Marget ve H.A Rey çifti tarafından yaratılmış olan bu sevimli maymun karakteri ve Sarı Şapkalı Adam’ın maceraları 60 yılı aşkın süredir onlarca hikaye kitabı, çizgi roman, film ve komik oyuncak serileriyle beğenimize sunuldu. Bir süreden beri adı unutulmaya yüz tutmuştu şüphesiz, ancak tabiri yerindeyse efsane geri döndü diyebiliriz.

Artık bizler bir sinema filminin vizyona girmesiyle eş zamanlı olarak oyunlarının piyasaya sürülmesi olgusuna son derece alışmış durumdayız. Gerçekten de filmi çıktıktan sonra aynı heyecanı odamızda veya her hangi bir yerde, üstelik filminde gördüğümüz ve çok beğendiğimiz o karakterleri tekrar oyununda canlandırmak hoş bir deneyim. Ancak kimi zaman filmden aldığımız keyfi oyunda bulamadığımız oluyor. Bazen de filmi seyretmiş olmakla oyunun çözümü kolay bir hal alıyor. Bundan dolayı mücadele ve eğlence unsuru azalabiliyor. Bu durumun aşağı yukarı Curious George için de geçerli olduğunu söyleyebilirim.

Biraz önce de bahsettiğim gibi, filmin ve oyunun hikayesi aynı noktadan yola çıkıyor. Sarı Şapkalı Adam veya Ted karakteri diyeyim, Afrika’ya mitolojik bir heykeli aramaya gider aradığını bulur. Ancak bu tam bir hayal kırıklığından öteye gitmez. Çünkü heykel hiçte bekledikleri gibi çıkmaz. Utanç içerisinde Amerika’nın yolunu tutar. Ancak yanında peşini hiç bırakmayan küçük ve meraklı bir maymunla birlikte. Yani George ile. İşin aslı Ted, George’u beraberinde götürmek istemez ve defalarca onu atlatmaya çalışır ama nafile. Bütün çabaları başa gitmektedir. Çare yoktur ve George Amerika’nın yolcusudur. Amerika’da Ted, George’un varlığını saklamaya çalışır,fakat meraklı küçük maymunumuz burnunu her şeye soktuğu için, başını bir türlü dertten kurtaramaz. Oyunda bu sevimli maymuncuğumuzun kendi başına açtığı dertlerden kurtulmasına yardım ediyoruz.

Oyun oldukça eğlenceli ve esprili bir havaya sahip olmasına karşılık, hedef kitlesini nispeten küçük yaştaki oyuncular oluşturduğu için oyun biraz basitleştirilmiş. Öyle ki, bu yaşta kontrolü ele aldığımızda sadece 3 – 4 saat içerisinde tüm hikayeyi bitirebiliyoruz. Tabi ki, bu durumun küçük kardeşlerimiz için daha farklı olması muhtemel.

Bu bahsettiğimiz basitliğin oyunun içeriği ile hiçbir alakasının olmadığını söylersem iyi olacak gibi. Nitekim aslında hikaye son derece sağlam temeller üzerine kurulmuş durumda ve eğer istenmiş olsaydı daha başarılı bir macera başlığıyla karşılayacağımız şüphesiz. Oyunda yaklaşık 12 ana bölüm yer almakta ve bu bölümlerin her biri farklı mekanlarda geçiyor, farklı amaçlarımızda yer alıyor. Ana problem , tüm aksiyonun biraz fazlaca basite indirgenmiş olmasından kaynaklı. Bölüm tasarımları tümüyle doğrusal bir işleyişe sahip durumda ve çok derin araştırmalar yapma gerekliliği bulunmuyor. Sağda solda gizlenmiş, bazı ufak tefek ekipmanları saymazsak tabi ki.

Curious George’un platform özellikleri de benzer nitelikte, oyuncuları çok fazla yormayacak düzeyde. George’un yapabildiği birkaç temel hareket bulunuyor. Zıplayabiliyor, çift zıplayabiliyor ve çeşitli objelere tutunarak sağa, sola kendisini sallayabiliyor. Kısaca klasik maymun hareketleri de diyebiliriz. Bu temel yetenekleri üzerine kurgulanmış birçok hoplamalı zıplamalı bulmaca oyunu yerleştirilmiş durumda. Ancak doğrusallık içrisinde, çözüme ulaşabilmemiz sadece birkaç dakikanızı almakta. Bununla birlikte kimi durumda, oyunun yeterince başarılı olmayan fizik motoru ne yapacağımızı tamamen algılayamamamıza neden olmakta. Bu durumda, basit de olsa bir bulmacaya anlamsızca takılma olaylarına rastlıyoruz.




Kontrol Mekanizması Oyunun aynı anda hem konsol hem de PC için hazırlanmış olması oyunun açıklarını kapatmaya yetmese de oyuna artı puan kazandırıyor.Ama bunlara rağmen PC de oynarken fare + klavye kombinasyonunda sıkıntı çekiyoruz.Kontroller daha çok bir oyun kontrol cihazına göre yapılandırılmış olduğundan, eğer ki, imkanınız varsa bir analog gamepag kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim.

Sağa sola hoplayıp zıplamayı kestiğiniz anlarda, bu kez devreye mini oyun mekanizması girmekte. Toplamda 5 farklı mini oyun sistemi yer alıyor. Bu mini oyunlarda, çok da fazla kafa çalıştırmayı gerektirecek problemlerle karşılaşacağınızı sanmayın. Birçoğu sadece ekranın bir yanı giderek, belirli bir eşleşmeyle basmanız gerekiyor. Tıpkı oyunun diğer bulmacalarında olduğu gibi, bu mini oyunlar da haddinden fazla basitleştirilmiş. Oyunun biraz daha hızlı bulmacalarla veya zamana karşı yarışlarla bile durum pek değişmiyor. Cırious George hakkında doğruyu söylemek gerekirse, gerek konsol gerekse sıkı bir PC oyuncularını tatmin edecek nitelikte değil. Ancak kardeşinize yada küçük yaştaki herhangi birine armağan edebilirsiniz. Bununla birlikte, kız arkadaşınızı veya eşinizi oyunlara ısındırmaya çalışıyorsanız böylesine tatlı bir maymundan faydalanabilirsiniz. Tabi bu biraz kişinin zevkine de bağlı. Eğer sevdiremezseniz büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Ama kız arkadaşınız oyunu çocukça bulmazsa çok işinize yarayacaktır





Grafik Curious George’un en beğendiğimiz özelliğinin grafikleri olduğu şüphesiz.Yapımcı firma oldukça farklı bir teknik kullanmış ve böylece oyunda tümüyle bir çizgi film havasını yakalayabilmiş. Aranızda çoğunuz bilirsiniz Spider Man serilerini. Çizgi romandaki görüntüleri oyuna yansıtmayı başarmıştır. Curious George’de bunu rahatlıkla başaran oyunlardan birisi.Tıpkı filminde olduğu gibi, abartılı karakterler yerine yalın ve sade bir ortam yaratılmaya çalışılmış. Bu sadelik ayrıca oyunun birçok yükünü azaltıyor. Testlerimiz süresince bazı doku problemleri dışında grafikler konusunda bir sorunla karşılaşmadığımı hemen belirteyim.




Diyeceğim o ki, basitleştirilmesi nedeniyle biraz eğlence oranı farkında olmadan düşürülmüş. Tabi ki, bu söylediğim bizim gibi yaşlı oyuncular için. Eğlenceli tarafları kardeş oyuncular için ideal.

xoyun